10 Temmuz 2010 Cumartesi

kabil'de bir sabah

















Kar var çevremizdeki dağlarda. Gri ve kahverengi karışmış. Havadaki tozdan pek iyi görünmüyor etraf. Dağların hemen ardından pembe bir güneş doğma çabasında. Hava serince, yeni çıkıyor güneş gecenin soğuğundan. Birazdan yakacak bizi.Görünürde ağaç yok. Ama yine de biryerlerden şarkılarını duyurmaya çalışıyor kuşlar. kısılmış sesleri. Zaten şarkıları helikopter sesiyle kesiliyor hep.. Demir kuşların sesiyle... Hükmeden onlar..
Cuma bugün, resmi tatil burda. Benim gibi nöbetçiler ve acildeki doktor dışında herkes uyumakta.. uykularını emanet etmişler bana..canlarını da..yarın sabah ben uyuyacağım beni başkası emanet alacak...
Afganistan günlüklerimden, 05.03.2010

9 Temmuz 2010 Cuma

tebriz güneşinin kaleminden

mecnun değilim dost; lakin çağırırsan çöllere gelirim.
sana yalan halde gelmem, toplarım özümü yalın halde gelirim.
kapıyı çaldığında "kim o?"dersen; ben olmam kapında sen olur gelirim.
sen gel de yeter ki,yola yük olmam,yol olur gelirim..